Salı, Kasım 04, 2008

KARGA

karga karga gak dedi
çık şu dala bak dedi
çıktım baktım bu dala
bu karga ne budala

karga fındık getirdi
fare yedi bitirdi
miyav dedi av dedi
fareyi tuttu kedi

karga uçtu gitti
dere tepe düz gitti
altı ay bir güz gitti

vardı uzak ülkeye
bu ülke benim diye
kral aldı kargayı
kızı için hediye

karga karga gak dedi
kral kızı bak dedi
fındık var mı fındık
olsa da yesek dedi.


Dünden beri bu tekerlemenin ilk dörtlüğünü söylüyorum içimden. Devamı nasıldı acaba dedim? Bu çıktı karşıma. Başka yerlerde değişik biçimleri de var. Niye bu tekerleme geldi aklıma derseniz. Sesim şu an karga gibi. Şifayı kapmıştım ama bir türlü yatırmıyordu. Sabahları dilim damağıma ve burnum da kendine yapışmış şekilde uyanıyordum. Artık sesim de gitti kan tükürür hale de geldim. Geçmesini ümid ediyorum.

Ayrıca kargalara büyük bir saygım olmasının ötesinde korkarım kendilerinden. Fazla zekiler ve kinciler. Kestane zamanı işe giderken sabahları kestaneleri önüme doğru atıyorlar. Arabalar geçsin ezsin diye. Kinciliklerine gelince internetten bir arama yaparsanız bir sürü haberle karşılaşırsınız.

Hiç yorum yok: