Cuma, Şubat 20, 2009

KURTARICIM

Kendi kendime bık bık ediyorum kimsenin tındığı yok. Konu seçiminden olsa gerek.

Ankara'ya gittiğimde bir sürü kitap alıp gelmiştim.


Aldıklarımın arasında Mehmet Eroğlu'nun bir kitabı da vardı. Ne yazık ki haftalarca kitabı yanımda gezdirdim, hep aynı sayfasını okuyup durdum. Sonunda da başka zaman okunmak üzere rafa kaldırdım. Bir diğer aldığım kitaba geçtim. Ursula K. Leguin'in "Mülksüzler" romanı, şimdi yanımda gezdirip durduğum. Aslında bayağı ilerledim ama doğru seçimi yapıp yapmadığımdan emin değilim. Kendimi biraz zorlayarak okuyorum. Aslında okunası kitaplarım var ama hemen tüketmek istemedim onları. Benim için geçen senenin en büyük keşfi İhsan Oktay Anar oldu. Nasıl olmuş hiç gözüme çarpmamış bilmiyorum. Öyle büyülü bir dünyaki hiç bitmesin istiyor insan eski İstanbul sokaklarında gezip duruyorum o elimdeyken.

Okumak gerçekten bir açlık. Çantam da eğer bir kitabım yoksa çıplak hissediyorum kendimi. Nasıl pet şişem hep yanımdaysa kitabımda hep çantamda olmalı. Özellikle öğlen aralarında yemeğim bittikten sonra eskaza çantamda kitabım yoksa öyle bir boşluğa düşüyorum ki sormayın. O zaman herhangi bir dergi ya da gazete olmalı çevremde. Mutlaka kendimi oyalamalıyım. Boş boş oturamıyorum. Hülyalara dalıp düşünemiyorum. İlgilenecek bir şey bulamıyorsam, yemeğim de bittiyse mekan dar geliyor bana. Ne kadar oturmak, vakit geçirmek istesem de hesabı isteyip kalkıyorum. Okunacak bir şeylerin varlığı kurtarıcım oluyor.

İşte şimdiki kurtarıcım "Mülksüzler". Pek öyle iyi bir kurtarıcı gibi değil ama belki fikrim değişir.

4 yorum:

cinar dedi ki...

:) doğrusun Çakılım. Ben de eksik hissediyorum kendimi. Kitabım yanımdaysa, yalnızım, ıssızım hiç önemli değil. Gidiyorum bir kafeye. Sahlep eşliğinde misler gibi kitabımı okuyorum.
Bugünlerde ev için Mor Ölüm var elimde. Evvel Zaman İçinde tavsiye etmişti. Daha çok baştayım ama güzel gidiyor.
İş yeri için de Bu Yıl Farklı Olacak var (Maeve Binchy). Diğer kitaplarını sevmeme rağmen bu kitaba pek ısınamadım doğrusu.
Anar'ı ben de çok severim. Özellikle Efrasiyab'ın Hikayeleri ve Puslu Kıtalar Atlası'nı.
Öptüm kocaman.

cakiltasi dedi ki...

çınarım, merak ettiğim kitaplara ısınmak ya da ısınamamak insanın ruh hali ile mi ilgili yoksa ne zaman başlarsak başlayalım aynı duygularımı yaşayacağız?. benim okuduğum kitab meğer anarşizm üzere en iyi kitaplardan biri olarak gösteriliyormuş. fena gitmiyor şimdilik. ilk başlardaki gibi değilim. ama bazı kitaplar da araya sıkıştırılacak kitaplar değil öyle yolda öğlen yemeğinde okunacak. sen ev ve iş olarak ayırmışsın iyi yapmışsın. ben biri bitmeden diğerine başlayınca biri hiç bitmiyor:)
şöyle lost daki gibi bir adaya kapanıp bir sürü kitap okuyabilsek:)

cakiltasi dedi ki...

hehe kitab yazmışım. görsel olarak da bir değişik geliyordu zaten.

cinar dedi ki...

sorma ya. o adaya ben de düşmek isterim kitaplarimla. yalnız zırt pırt zaman atlamasın bozulurum :)