Salı, Aralık 02, 2008

EN SEVDİĞİM YERLER

Yaşasın ki Başak beni sobelemiş :)

Konu en sevdiğiniz 10 yer. Görsel destek de şart demiş ama eğer bu yazıyı geçiktirmeden yazacaksam görsel desteği sonradan koymam gerekiyor. Yoksa yazıyı uzunca bir zaman fotoları biraraya getiremediğim için yazamazdım.

Önem sırasına göre yazmıyorum. Aklıma geldikleri sıraya göre.

1. İSTİKLAL CADDESİ ya da BEYOĞLU

Benim için vazgeçilmez yerlerden biri. Kimi insan keşmekeşliğinden ve her çeşit insanı barındırmasından ötürü ürküyor, yoruluyor ve korkuyor. Dışardan gelen birini koluma takıp götürdüğüm zaman koluma yapışıp yürüyor. Ama ben kendimi hangi saat oradan geçersem geçeyim hiç tehlikede hissetmiyorum. O renk cümbüsüne bayılıyorum. Oradan oraya dolanıp saatlerce vakit geçirebildiğim çılgın bir yer. Her hafta en az bir kere bulunduğum mekan. Galatasaray lisesinden sonrası daha çok beğendiğim bölüm.

2. ARNAVUTKÖY

İstanbul'da buna benzer bir çok semt var ama ben bunu biliyorum. Çengelköy'de çalışsaydım belki orayı severdim. Ama buranın mahalle havasını, herkesin herkesi tanıdığı bir yer olmasını, sokaklarını, kedilerini, köpeklerini, sahilini, iskelesini, balık çorbasını, klisesini, karma rum okulunu kısaca seviyorum işte :)

3. AMSTERDAM

Abimin 2000 yılında oraya taşınmasıyla hayatımıza giren şehir. Masallar diyarı. Kanal boyundaki sokaklarıyla. Kendinizi şehirde kaybettikçe karşınıza çıkan güzellikleriyle. Bir yerden bir yere ister yürüyerek ister bisikletle giderek sanki küçük bir kasabada yaşıyormuş izlenimi veren güzel haliyle burayı da seviyorum.

4. EMİRGAN- YENİKÖY

İstanbul'un bence yaşamak için en güzel semtleri. Hayat elverirse bir ömür yaşamak isteyebileceğim yerler.

5. AYVALIK

İzmir'e giden çıkışındaki evleriyle beni benden alan şirin belde.

6. SALZBURG

2004 yılında otobüsle Avrupa turuna çıkmıştık. Duraklarımızdan biri de Salzburg'tu sadece bir gün kaldığımız ama girerken beni çok etkileyen bir şehir oldu. O zaman buraya fırsatım olursa bir daha gelmeye karar verdim. Daha gerçekleştiremedim:)

7. ATLAS PASAJI

Ben çok seviyorum burayı da ıncık cıncık dükkanlarını. Eskiden daha çok ıncıkcı cıncıkcı vardı. Şimdi çoğunluğu kıyafet dükkanı oldu :(

8. EDİRNE

Biz Trakyalıyız. Edirne benim çok sevdiğim şehirlerden biri hele ki Meriç Irmak boyu sonra eskiden tren garı olan Trakya Üniversitesi'nin Rektörlük binasının bulunduğu Karaağaç. Mimar Sinan'nın köprüleri. Daha bir çok şey.

9. MODA-BAHARİYE

Ben galiba hep İstanbul üzerinden gidiyorum:) Anadolu yakasının İstiklal Caddesi de benim için Bahariye. Küçük sevimli kafeleri ve sokaklarıyla Moda'da en sevdiklerimden.

10. OXXO

Daha çok beğendiğim bir yer mutlaka vardır ama ben Oxxo'yu çok seviyorum. Hani bir sürü param olsa her kıyafeti alacak kadar aç gözlüyüm :)


Ben genelde kimseyi sobeleyemiyorum ama Çınarım ve Bekriya'yı sobeledim şimdi.

6 yorum:

Pilli Petro dedi ki...

ay çok mutlu oldum bugünkü 2.sobem oldu bu :))ben de bendeki sobeyi palayacak birilerini düşünürken aklıma gelmiştin yazsam karşılıklı paslaşacakmışız :))

ama bence sende yaz "takıntılı hallerini" :))

bir günde 2 sobe olmasın yarın da bu sobeyi yazıcam konu çok hoşmuş :) teşekkür ederim.

Basak dedi ki...

Çakıl ellerine sağlık, teşekkürler cevapladığın için. anlıyorum ki İstanbullular şehirlerine gerçekten aşık, bu soruların yönetildiği insanların çoğu listenin yarısını İstanbul'dan mekanlarla donatmışlar... Böyle büyülü bir şehir işte İstanbul... Keyfini çıkarın:) OXXO konusunda sana katılıyorum, hem ucuz hem zevkli hem de kaliteli, ben neredeyse her öğlen uğrarım, bir şey almasam da bakarım, için açılır:)

cakiltasi dedi ki...

bekriyacım,

benim aylar önceden bir sobem kalmıştı. çınarım sobelemişti de bir türlü fırsat bulamamıştım sonra da unutmuştum itiraf ediyorum. şimdi sen bu konuyu tekrar hatırlattın :) aynı sobe konusu:)

başakçım,

sobe konusu çok güzeldi senin de ellerine sağlık:)
ama utanarak söylüyorum ki zaten sen de biliyorsundur blogdan ya doğma büyüme ankaralı olarak ankara'ya dair sevdiğim hiçbir şeyi bulamadım. aslında severdim ankara'yı ama çocukluğumun ankarasını her gittiğimde biraz daha yabancılaşıyorum şehre. o kadar kimliksizleşti ki. hiçbir semtin nostaljisi kalmadı. dün düşünürken aklıma kafe anki geldi. çok severdim onu diye ama onun binasını da yıktılar. ne güzelse harab oluyor ankara'da. i. melih'ten şehrimi mahvettiği ve ona oy vererek o şehrin mahvolmasına izin verdikleri için insanlardan nefret ediyorum sanırım.
istanbul ise ne kadar talan edilse de nostaljisini koruyor. dediğin gibi çok büyülü bir şehir.

oxxo ise ayrı tatlı :)

Pilli Petro dedi ki...

o zaman yaz bakalım merak ettim şimdi neler var diye :))

Basak dedi ki...

Katılıyorum, kendine has kimliğine melih gökçek'in derebeylik döneminde hızla kaybedip, son derece sevimsiz, kişiliksiz bir şehre dönüştü. İçinde yaşayanlar olarak biz de tanıyamıyoruz artık...

cinar dedi ki...

canımcım bu yazını okuyup da sobemi göreli çok zaman oluyor. ilk yazdiginda okumuştum. ama ne cevap yazmaya ne sobemi yanıtlamaya vaktim olmadi. epeydir blog da yazamadim zaten. aralik bizim icin korkunc bir aydir cunku. sene sonu sayimlari, devir islemleri derken epey stresli gecer. ama aklimda soben de sen de :) unutmadan yazayim dedim.
kocaman optum.