Salı, Mayıs 06, 2008

BU BAHAR BAŞKA BAHAR






Ayağımın tozuyla yazıma başladım:) Elimde fotoğraf oldu mu, daha hevesli oluyorum.
Dün Cankurtaran sokakları sallandı. İstanbul'un bir kısmı sokaklarda göbekler attı gece yarılarına kadar. Biz ayrıldığımızda saat 24.30'du hala da müzik sürat kesmemişti. Hafta sonuna denk gelse sanırım sabahlardık. Kalabalığı size anlatamam sokaklarda yürümek mümkün değil sürüklenmek mümkündü gene de keyifliydi. Biz oraya gelebildiğimizde ve arkadaşların bi kısmıyla buluşabildiğimizde saat 21.00 olmuştu. Biraz daha erken gitmeli müziğin keyfini çıkartmak için. Çok da güzel süslenmişti sokaklar. Dileklerimizi diledik çaputlarımızı bağladık. Göbeklerimizi attık. Mayıs'ın gelişini pek güzel kutladık. İyi dileksiz olmuyor. İsyan etsek de, bu kadar da olmaz desek de, 1 Mayıs'ta yaşananlardan utansak da. Ülke bizim ülkemiz.

Sultan Ahmet'in ne kadar sevdiğimi hatırladım bir kez daha. Geçen sene Haziran zamanı bir düğüne gitmiştik orada. Sokaklarıyla binalarıyla, yaşayanlarıyla kendine özgü bir yer. Umarım Aycan bana söylenmez de onu oralara sürüklerim bi geldiğinde.

Dün eve giderken tramvay sonra taksi sonra metro sonra gene taksiyle eve dönebildim. İstanbul'un güzellikleri yanısıra bu durumu pek fena. Metro'dan 4. Levent'e çıktığımda in cin top oynuyordu belki dolmuş görürüm bekleyen olur sandım ama yoktu. Meyve arabası olan bir amca gördüm bakınıyım dedim meyvelerine. Amca çilek 2,5 dedi karanlıkta güzel de görünüyordu iyi dedim hadi koy. Kaça kadar burdasın dedim sabaha kadar dedi ben kalırım sabaha kadar da olsa çalışırım dedi. Ama sabaha kadar durmuyordur heralde son metroyla evine gidiyordur. Geçikmişsin dedi. Hıdırellezi kutlamaktan geliyorum dedim. Onun geçim kaygısına hıdırellezmiş mayısmış farkında olduğu pek sanmıyorum zaten. Nerelisin dedi Ankaralı diyince komşuyuz ben de Konya biryerliyim dedi ama unuttum. Sonra çok da uzatmadım hadi eyvallah dedim. Sonra bindiğim taksici pek konuşkandı. İki çocuğu varmış biri Galatasaray Üniversitesinde biri de Ege Üniversitesinde okuyormuş. Maşallah dedim ne güzel okutuyorsun. Başka ne yapıyım yeter ki okusunlar dedi. Sonra başladık başımızdakilerden, kapalı olup kendine 2 sınıf insan muamelesi yaptıran kadınlardan. Ben de dedimki abi bana acımasız diyebilirsin ama bugün okudum gazetede evde 12 kişilermiş ekmek götüremezsem ne olur diye bir kız ağlamış. Ben acımıyorum dedim doğurmasınlar madem bakamayacaksın aç bi ilaç dolandırıp süründürteceksin o zaman adam ol tut uçkurunu. Tabii böyle demedim:)

Aaaa gene konu nereye geldi gördünüz mü hıdırellez derken ülke kurtarmaya başladım.
Neyse pek keyifli bir geceydi. Arkadaşlara benim bahçede gül var ben onun altına koyacağım diyince verdiler çaputlarını. Onlarınkini de bağladım saat 6'da aldım. Umarım gerçekleşir herkesin dilekleri. İyi olanlar tabiii.

Bi de komik bir şey gördük. Bir kız heralde sevdiği oğlanın fotokopi resmini yapıştırmış onu dilemiş haha. Yaaa işte böyle

3 yorum:

cinar dedi ki...

yaaa nasıl imrendim biliyor musun? görüntüler falan o kadar renkli, o kadar eğlenceli görünüyor ki, nasıl güzel vakit geçirdiğiniz anlaşılıyor. ne iyi etmişsin de şu ritim kursuna gitmişsin değil mi? iyki de yeni insanlarla tanışmışsın bak.
ben kaç sene istanbulda kaldım bir kere bile gidemedim feshane şenliklerine bile. yuh yani di mi? ama olmadı işte. kafa adam olmayınca çok gezme tozma yapamadım..
neyse geldi geçti, zaman bundan sonra akacak bizim için. heyt be :))
öptüm çok.

cakiltasi dedi ki...

çınarım hakikaten çok renkliydi. o rengarenk lambalar, çaputlar filan çok güzeldi. annem de televizyondan görmüş seneye bende geleceğim dedi:)

evet evet iyiki başlamışım geciktirmemişim ritim işini. sevdiğin şeyleri hiç geciktirme çınarım ama bence sizin oradaki hayatınız da çok renkli. senin pilatese de ben çok özeniyorum :)

ya bir de ne var biliyor musun kafa adam beklerken çoğu şeyden eksik kalıyorsun. o yüzden tiyatro, sinema bazen de konserlere tek başıma gidiyorum. ona sorup gelir misin buna sorup gelir misinlere yok gelemem, bilmemki cevapları alacağıma. ben kendim giderim ne varki diyorum. alıyorum bileti hooop:)

cinar dedi ki...

:) öyle zaten. istanbulda ben de çoğu filme kendim giderdim :)
burda eşimle gidiyoruz.
vallahi seneye ben bile gelmek isterim :)