Cuma, Kasım 02, 2007

KELİMELERİN BİTTİĞİ GÜNLER

Nasıl başlayacağımı bilmiyorum başka bir gönderim vardı yazmaya başladığım onu tamamlar yayınlarım diye düşünüyordum ama bugün ne yazık ki ölümden bahsedeceğim bana hissettirdikleri, düşündürdükleriyle.


Beril Sitesi'nden çocukluk arkadaşımın kardeşi trafik kazası sonucu vefat etmiş. Selo sabah telefonla verdi haberi. Bu satırları yazarken bile o kadar inanılmaz geliyor ki ölümün ne kadar yakınımızda olduğu kapıyı çalmaya ne kadar hazır olduğunu beynim kabul etmiyor sanki.

Hayattaki en büyük korkunuz ne denecek olsa. Yakınımdakilerden birinin vefatı derim hiç düşünmeden.

Ölümü yok sayan insanlardanım. Hiç yokmuş gibi ölümsüzmüşüz gibi. Hayatın ne sevimsiz bir ayrıntısı halbuki. Hep duyduğumuz hep içimizde olan bir şey ama bir o kadar da uzak. Birilerinin öldüğünü duyduğumuzda üzülüyoruz üzülüyormuşuz gibi oluyoruz sonra o sıradan hayatımızın dayanılmaz olduğunu sandığımız sorunlarına geri dönüyoruz.

Yaşam devam ediyor geride kalanlar için niye çünkü yaşama adapte olmak zorundayız. Kaplan geyik yavurusunu öldürüp kendi yavrularını besliyor NİYE??? hayatını sürdürmek zorunda çünkü. Peki buna alışmak bunu kabullenmek üzülmemek elde mi....... Bilmem belki saçmalıyorum. Kafam karışık ve çok üzgünüm ben böyle bir acıya nasıl dayanırım, alışırım bilmiyorum.
İşte kelimeler bitti. Geriye koca bir boşluk kaldı.

2 yorum:

cinar dedi ki...

çakılcım ne güzel özetlemişsin. çok acı bir durum gerçekten ama ölüm de doğum kadar hayatın bir gerçeği işte. insan bu duyguyu hiç tatmayacakmışçasına yaşıyor ama birgün hepimizin karşılaşacağı bir acı bu.. yazacak çok bir şey yok gerçekten de.. :(

cakiltasi dedi ki...

öyle çınarcım,
ben kalktım geldim. hayatıma devam ediyorum. istediğimiz zaman kaçabileceğimiz bir durum olsa keşke:(