Cuma, Ağustos 13, 2010

YAŞLILIK


Neden bilmiyorum ama yaşlılarla çok çabuk ahbaplık kurarım. Yanımda oturan biri yaşlı ise onunla sohbet etmem genç biriyle etmemden çok daha kolay olur.

Dinlemeyi çok severim. Soru sormayı daha çok severim. Yanımda benim tanıdığım başkaları da varsa genel de konuşan ve soru soran ben olduğum için dinleyenlerin benim sorularıma içi katılır. Gene başladı ömür törpüsü sorular diye düşünürler.

Taksiye binmişsem, pazardaysam hele de karşılık veren var ise konuşmadan duramam. Elbette ağzımdan tek kelime çıkmadığı zamanlar da olur. Keyfim yoksa hiç konuşasım olmaz.

Hayat hikayelerini hep merak ederim. Biri bana birinden bahsederken benim sorularıma hazırlıklı olmalıdır. Her şeyi öğrenirim. Niye bilmiyorum. O kişinin hikayesine dalarım en ince ayrıntısına kadar öğrenirim.

Biraz önce öğlen yemeğinden dönerken. Buralarda çok sık gördüğüm üstü başı kir içinde tuhaf kombinasyonlarda giyinen yaşlı bir teyze bana laf attı. "Cep telefonun var mı?" dedi. "Noldu ki ?" diye kaçamak cevap verdim. O beni duymadı tekrar cep telefonun var mı diye sordu. Hijyen dedektörlerim kadının halini görüp yok demek istedi ama diyemedim. "Var"dedim geri yanına yürüdüm. Nasıl sevindi anlatamam. Numarayı söyledi anladım ki İzmir numarası. Biri "Alo" dedi. "Arnavutköy'deyim bi teyzenin yanındayım o söyledi aradım sizi. Tanıyor musunuz? " dedim. "Tamam" dedi karşıdaki. Verdim telefonu teyzeye belli ki Rum teyzem. Konuştular ama karşıdakinin ne dediğini anlamadı bana verdi. Karşıdaki "Ben ev telefonumu kapattıracağım çok vergi geliyor. Cep telefonumu söyleyeyim yazsın bir yere" dedi. Allahtan yanımda kalemim kağıdım vardı. Not ettim söylediği numarayı. "Siz dedim kızı mısınız?" "Evet" dedi karşıdaki. "Ya kaybederse numarayı size ulaşabilir mi?" " Valla komşularda var cep numaram ama" dedi. "Peki" dedim kapattık. Teyzeye de sıkı sıkı tembihledim aman kaybetme numarayı. Kapatıyormuş kızın ev telefonunu. Aklı bir karıştı teyzenin. Kimbilir ne hayat yaşadı? " Ses tonun çok güzel kaybetme sakın. Annene çok selam söyle " dedi. "Ankaralıyım ben teyze" dedim. Bir sürü güzel şeyler söyledi. "Arada uğra" dedi. Yanından, bahçedeki sandalyede oturmasını çok güneş olduğu söylerek ayrıldım.

Ama soramadım necidir? kimlerdendir?Öğretmenmiş bi onu anladım. Aklı gidip geliyor besbelli. Niye yalnız? Kızı niye ta İzmir'lerde bu burada? Bilemedim hikayesini.

Arnavutköy'de o kadar çok var ki böyle.

2 yorum:

Alo Elo! dedi ki...

canım arkadaşım, iyi yürekli yüce insan. sen bu dünyada en güzel şeylere layıksın. böyle yazınca çok komik oluyor belki ama öylesin işte. seviyorum seni. öptüm çok çok.

cakiltasi dedi ki...

canım benim. kocaman mucuk sana.