Perşembe, Şubat 11, 2010

YABAN MERSİNİ


Oyy oyyy, Dün ingilizce kursuna gitmekle gitmemek arasında gidip geldim. Sonra hadi dedim ki! Ev biraz daha çöp ev olarak kalabilir. Harbiden çöp ev şu an. Akşamları koltuğa oturduktan sonra kalkmak mümkün olmuyor. Eve gidip yemek derdiyle uğraşmak da günü bitiriyor gibi geliyor. Saat 8'e kadar o işi halletsem de sonra canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Yemek yemek de gıcık olduğum bir şey. Niye acıkıyoruz ki! Acıkmasam öyle günlerce yemem. Canım bir şey çekmez.

Ama sarallenin bitteri çıkmış onu bi denemek istiyorum:)


Yumuk ve Mumuk kendini köpek sanan kediler. Ya da kediler böyle bilmiyorum. Kedinin karakteri vardır. Gider köşesinde yatar filan yalan. Kediler bensiz hiçbir şey yapmıyor. Tuvalete beraber, banyoya beraber, yatmaya beraber yani nereye gidersem beraberiz. Ayağım altında dolanan iki tane tosun. Ay bir gidin yok hep beraberiz. Ev çöp ev halinde olduğu için kendi yatağımın nevresimleri çıkık 10 gündür. En sevmediğim ev işi nevresim değiştirme. Hazır nevresimi takılı olan yatakta yatıyorum ben de. O da onlarca çiçeğimin olduğu oda. Tabii Yumuk'la Mumuk'a yasak olan oda. Gece kapı kapalı yatıyorum. Yattıktan sonra aralıklarla kapım tırmalanıyor. Miyav miyav ağlanıyor. Nasıl yapıyorlar bilmiyorum sürekli bir omuz atma sesi kapıya. Kalkıyorum bir iki seviyorum. Sonra gene kapıyı kapatıp yatıyorum iki saat sonra gene başlıyor. Böyle sabaha kadar devam ediyoruz. Bugün artık kendi odamda kapı açık yatmalıyım ki sadece kafamda tepindikleri için uyanayım. Kapı yumuruklama sesine değil. Bugün sabah 4 sanarak kalktığımda ya benim bebekler olsaydı da emzirmek zorunda kalsaydım diye geçirdim içimden. Ay allahım iyi ki bebek memek yok dedim. Öyle sevgi dolu bir his gelmedi yani içime. Sonra saatin aslında 6 olduğunu farkettim.

İnsan çok sevmese bu eziyete katlanmaz sanırım. Eziyet gibi de gelmiyor zaten. Ama evde başka biri olsa heralde hem beni hem kedileri sokağa atardı:)


Güneş açtı ay nasıl farklı geldi şimdi. Sanki yıllardır görmemiş gibi hissettim. Bu kış bıktırdı mı ne? Annemin kansızlık adına bana yarattığı çözümler en son kuru kara üzümün kaynatılarak haşlanması sonra blenderdan( türkçe gelime bulamadım buna) geçirilmesi ve o püre gibi şeyin sabahları aç karnına yenmesi. Bakalım yiyorum. Bir de yaban mersini almış annem bana o ne güzel şey öyle ya.

Yemek yemeyi sevmiyorum demiştim di mi:) Hoş valla sevmiyorum.

7 yorum:

nalan dedi ki...

atıştırmalık de sen de, değiştir ismini. yaban mersini, bitter sarelle. oy oy. peki haberin var mı nutella düşünüyor mu böyle bir ekşınn ?
unutmadan senin kedilerde bi gariplik yok, misafir olarak bende bulunan hazret de aynısının tıpkısı :)

cakiltasi dedi ki...

nutella'dan haberim yok ama gel sen de saralleci ol:)))

hehe demek kedigillerin bi kısmı böyle. bir kısmı da evin efendisi rolünde:) allahtan efendinin ben olduğumu biliyorlar benimkiler.

cinar dedi ki...

bitter sarelle çok güzel, tavsiye ederim. Çağla Şıkel'den bir replik atayım sana hemen burada : o kadar çok sarelle (ya da nutella) yedim ki, yani her gün tam BİİİİİR kaşık! kaşık deyince de öyleküçük kaşıkla değil çorba kaşığıyla.. :))
yaban mersininin mayhoş tadını sevdim ben de. kuru üzüm yemek zorunda olduğum için bu aralar, o balımsı tadın yanında çok iyi gitti doğrusu :)

cakiltasi dedi ki...

valla çınarım almaya korkuyorum ilk günden kepçeyle yer bitiririm diye:)

kuru üzümü, yaban mersinini ve cevizi karıştırıp yiyorum ben tavsiye ederim cicikom.

Alo Elo! dedi ki...

blender için öğütücü diyebilirsin mesela!

yine güle güle okudum yazını. harikasın! kim ne derse desin yazıların çok keyifle okunuyor.

ben de yaban mersini istiyorum dedim bülente.

cakiltasi dedi ki...

aaa evek öğütücü hiç aklıma gelmedi yaşa cicikom.

sağol canım benim en büyük destekçimsin:)

bu yaban mersinin iki tipi var galiba. biri bu resimdekinin kurumuş hali küçük yuvarlak halinde. bir de vişne kurusu rengiden parçalanmış hali. ikisinin tadı varklı ama çok güzel. alsın bülü sana. malatya pazar'ından aldım ben. sizin orada var mı bilmiyorum. ama köyde var bir tane aktar kocaman oraya bakın cicim.

Alo Elo! dedi ki...

tamam cicikom öptüm çok !