Pazartesi, Şubat 18, 2008

VİCDANI OLAN HIRSIZLIK YAPAR MI???

İstanbul! istanbul! neler yaşatıyorsun misafirlerine. Hiç başlarına gelmemiş şeyler bir bakıyorlar başlarına gelmiş, gelebilirmiş de hiç kondurmamışlar.
Evet sonunda benim evime de hırsız girmiş.
Cuma günü iş çıkışı pazara uğrayıp hemen evime koşturdum bütün bir hafta sonunu cumartesi gideceğim nikah dışında evde geçirme hayaliyle. Kapıdan girdiğim zaman ilk işim kapıyı kitlemek olduğu için gene öyle yaptım. Yatak odama geçince olmadığı kadar dağınık geldi. Çantamı yatağımın üzerinde buldum. Dedim ki pis çantayı niye yatağımın üzerine koymuşum. Sonra baktım pantolonlarım yok, çekmecelerim altına üstüne gelmiş. O zaman dank etti ve pencereye yöneldim ki açık. Hemen kilitli kapımı bir sürat açtım ve evsahibine koşturdum. Yıllarca gözümün nuru bildiğim küpelerim, yüzüklerim gitmiş. Cumartesi günkü nikah için aldığım çeyrek altın, Meteksan balosunda verdikleri çeyrek altın, epilasyon aletim, cd çalarım, Aycan'nın perşembe günü bana verdiği swatch kolye ki taksitlerini ödeyecek canım benim. İşte böyle asıl şok geçirten demiri kırmış olması ve pimapenin arkada kilitleri olduğu halde camı açabilmesi. Üstüne gelmişim ya da ev sahipleri benden önce geldikleri için bahçenin ışıklarını açmışlar ve fırlamış ve gitmiş. Bahçede pencerenin dibinde pantolanlarımı buldum. Bir de abimin takımını asmış alamadan gitmiş heralde. Küpelerimin olduğu kestane kutusunun gittiğini görünce 400 euro da gitti dedim çünkü kutunun altındaydı. Allahtan onu bahçeye atmış. İçindekileri benim yastık kılıfıma doldurmuş ve gitmiş. Evet yastık kılıfım da yoktu. Onu torba yapmış. Ama bana en çok koyan yüzüklerimin ve küpelerimin gitmiş olması çünkü çok orjinallerdi. Hiçbiri altın değildi ama benim için pırlanta kadar değerliydiler. Bunları alıp gittiğine göre bir de pantolanlarıma, kıyafetlerime sullandığına göre ya çulsuzun teki ya da kendisi için eşya alan bir hırsız.
Akabinde polis çağırdık geldiler ama ne işe yaracak bilmiyorum bulunmaları imkansız bulunsalar da benim pırtılarım bulunması çok zor dağıtmıştır konuya komşuya. Huzurumuzu kaçırdı gitti adiler. Pazar evde yalnız kaldım ama öncesinde arkadaşlarım geldi kaldı. İşin komik tarafı evi hiç yalnız bırakasım yok her şeyi almaya gelecek diye. Arkadaşım sigorta yaptır diyor ama benim için verecekleri 10 milyarın kıymeti harbiyesi yok giden sadece eşyalar değil anılarımı da çaldı şerefsizler (diyeceğim kusura bakmayın). Yani yatacak yerleri yok hayrını göremesin her kimse.
Annem dün geldi. Evi taşıyacağız. Nereye derseniz aynı binanın 3. katına. Kirası biraz daha yüksek ev daha geniş güzelce bir ev. Hırkızın da geleceği varsa göreceği var elimde sopa onu bekliyorum makul tarafına kondurmak için.

İşte şimdilik havadisler bunlar.

2 yorum:

cinar dedi ki...

Ay Çakılım inanamıyorum ya. Hakikaten hiç başımıza gelmezmiş gibi düşünüyoruz ama beni özellikle eve başka birinin, bir yabancının girmiş olduğu düşüncesi ürkütüyor. Giden gidiyor zaten, ona yapacak bir şey yok da, insan eve girdiğinde ya hala evdelerse şüphesi yaşar. Çok geçmiş olsun canım ya. Ben kalemimi kaybetsem bile günlerce üzüntüsünü yaşarım. Çok iyi anlıyorum o yüzden seni. Yine de canın sağolsun be güzelim.
Üst kat mantıklı, en azından akreplerden kurtulursun değil mi? :)
Kocaman öpüyorum.

cakiltasi dedi ki...

Çınarım sağol cicim benim. Valla bir garip haldeyim yani milletin başına neler geliyor. Ben niye bu olayı bu kadar kafama taktım bilmiyorum. Sağlık olsun diyoruz. Karşılaşmak da vardı şanslıymışım gene.
Akrep üst kata da çıkıyor şeker onlardan kaçış yok ama alt katta olduğu kadar sık karşılaşılmaz heralde. O da şans :)
Annem bugün ev bakacak bakalım internetten bir yerler buldum. Olmadı iki hafta içinde taşınacağım.
Öpüyorum kocaman.