Pazartesi, Nisan 27, 2009

TİYATRO AŞKI

Tiyatro çılgınlığından bahsetmiştim. Ankara'da yaşıyorken böylesi bir tiyatro temposunda olmamıştım.



Geçen hafta gittiğim Sürmanşet oyunu bence felaketti demek istemiyorum. Ama populer kültürün süper bir örneğiydi. Oyuncular magazin basınının sevdiği simalar. Bir de Beste Bereket ve Dolunay Soysert'in öpüşmesi haber değeri taşıyan süper bir malzemeydi onlar için. Oyunun oynandığı salon yani Beşiktaş Kültür Merkez'i süper kötü ötesi bir mekan. Bir kere Yılmaz Erdoğan'ı izlemiştim orada o kadar. 4. sırada oturmamıza rağmen önümdeki kızın sürekli oynayan kafasını seyretmekten başka bir şey yapamadım. Oyuna konsantre olamadım görmediğim için dağıldım gitti. Farketmedim ancak mikrofonla oynuyorlarmış. 40 TL verilerek gidilecek bir oyun değildi. Bir de izleyicimiz ne kadar man kafa onu da görmüş olduk. Dram sahnesi çıt çıkmaması gerek adamlar komedi seyreder gibi seyretti. Oyunun yazarı olsam ki bu durumda Sinan Tuzcu hakarete uğramış sayardım kendimi.





Bu oyuna gitmemizin ertesi günü de şehir tiyatrolarında Macit Koper'in sahneye koyduğu Kırmızı Pazartesi'yi izledik. Kitabını okumuş filmini izlemiş biri olarak. Tiyatrosunu başka koşullarda seyretmiş olsaydım daha çok sevebilirdim. Dekor çok güzeldi. Zaten Barış Dinçel bu konuyu aşmış belli. Seyrettiğimiz salon kocamandı ve Tiyatro kültürü almamış bir izleyici kitlesi vardı. Giren, çıkan, konuşan, gülen. Yerimiz de çok gerideydi. Final de biraz uzun tutulmuştu. Bazı oyuncular iyi değildi ama fena sayılmazdı.



Gelelim bu cumartesi seyrettiğim "Şeylerin Şekli'ne" Aksanat Yeni Kuşak Tiyatro'nun bir oyunu. Tiyatro sevmeyeni bile sevdirirdi. Oyun 3 katta birden oynandı. Çok değişikti. Çantanı çaputunu toplayıp hooop 3. kata hoop sergiye. Sanırım bu sezon tatile girmiş olabilirler. Geçen senenin oyunuymuş. Ama aklınızın bir köşesinde olsun bir yerde görürseniz mutlaka seyredin. Çok başarılı bir reji vardı. Oyunuculuk da çok doğaldı.

Hiç yorum yok: