Pazartesi, Mart 09, 2009

DÖTÇEK

Lise ortaokul zamanları okula soket çorapla gideceğim günleri iple çekerdim. Havalı oluyordu öyle gitmek. Soket çorapla okula gitmek diyince de aklıma 40 ikindi yağmurları geliyor. Ankara diyince de akla gelen yağmurlar yani. O yağmurlar şimdi İstanbul'da. Hiç durmadan yağıyor. Barajlarımız dolu, sussuzluk şimdilik tehlike değil. Ankara ise lanetlenmiş. 40 ikindi yağmurları şehri terkedeli çok olmuş. Annem İ. Melih gittiğin gün şehre nur yağacak diyor. Ne diyelim ummaktan başka. Aşağıya terbiye sınırlarında yazdığım aklıma gelince çok hoşuma giden kelime öbeğini yazıyorum.

dötcek tut miki yan çek:)


Hafta sonu Ankara kaçamağı yaptım. Cumartesi Annemin doğum günüydü. Sürpriz oldu cuma gecesi evde beni görünce pek mutlu oldular. Babaanneciğimin ise hiç keyfi yok hiç konuşmuyor. Yanında oturduğumda bile bir tarafım hep eksik hissediyor. Hep yanında oturasım var vicdan meselesi mi bilmiyorum. Havalar biraz güzelleştiği için köye gidilecek mevsim geldi sanıyor. Yarın gideceğiz seni de bırakırız geçerken dedi kimbilir kaç kez. Ben de kimbilir kaç kez daha Mart'tayız babaanne. Mayıs'ta gideceksiniz daha 60 gün var. İki hafta sonra tekrar geleceğim beni bekle sen dedim.

2 senedir hep Nilüfer'le seyahat edip duruyordum. Terminallerinden bir tanesi Kavacık'ta olduğu için bana uygun düşüyordu. Bu sefer Kamil Koç'tan aldım bileti hem de kampanyasından faydalandım. Gidiş otobüsüm Rahat hattı. Tekli koltukta geldim. Dönüş ise normal otobüslerdendi. Bolu Dağ'ını geçtikten sonra mola yerinde durduk. Molaya kadar sürekli uyudum. Çok sık yaptığım bir şey değildir ancak acıktığım için kendime sulu yemek aldım. Sonra gittim otobüse oturdum. Otobüs kalkmak üzereyken bir sarmısak kokusu sardı etrafı anlatamam. Tam yanımdaki teyzeye dönüp kokuyu alıyor musun diyecektim. Sonra vazgeçtim belki de kadıncağız bir şeyler yedi diye düşündüm. O sırasa önümdekilerin önündeki önümdekilere dönerek tartışmaya başladı. Sonra bir de baktım ki. Önümdeki çift sucuklu ekmek yiyor. Genç ve de aslında gayet düzgün görünen tipler. Kız olan onu uyaran kadına umurumda değil demiş. Kadında ne demek umrumda değil dedi. Kız da siz de çok yüksek konuşuyorsunuz sizi dinlemek zorunda mıyız uçakla gitseydiniz dedi. Yani öyle yüzsüz ki anlatmam mümkün değil. Ben de eğildim önüme hakikaten dedim o kadar mola oldu niye orada yemediniz dedim. Erkek olan çünkü yetiştiremediler dedi. Ben de daha bir şey demedim. Eeee yani köylü fadime teyze yapsa anlarsın kadıncağız köylü bilmez etmez. Hatta o bile yapmaz belki. Bunların gayet normal bir şeymiş gibi sandviçlerini afiyetle yemeleri aklıma sığmadı.

3 yorum:

cinar dedi ki...

yaa o kadar uzun yorum yazdım. olmadı mı yani şimdi :(

cinar dedi ki...

neyse bir daha yazayım en iyisi.

demiştim ki eskiden uzun yolculuklarda bile sigara içilirdi otobüslerde. Annemin de içi hiç almazdı normal olarak. bir o çıkarırdı bir biz çıkarırdık yahu. amaaaaan ne çileymiş.
şimdi de bu vurdumduymaz ve saygısız insanlar çıktı. bir de ne var biliyor musun anlamadığım, yola çıktın, hadi aç açına çıktın. be kardeşim kıtlıktan da mı çıktın da 10 dakikalık molada sucuk ekmek yemek için çırpınırsın? en kötü ihtimalle bir tost yaptırır efendi gibi yersin yani. o da en kötü ihtimal. normalde alırsın bir bizküvi, kokutmadan yer, gidecegin yere ulaştığında da yemeğini yersin yani di mi?

cakiltasi dedi ki...

valla sorma çınarım. kız önündeki kadınla öyle yüzsüzce tartıştı ki! ne diyeceğimi bilemedim. bir de ona doğrusunu anlatmak insanı utandırıyor. çünkü gayet düzgünler. çocuğun yetiştiremediler özrüne bile diyecek bir şey bulamadım. toplum bilinci, saygısı diye bir şeyin esamesi okunmuyor.