Salı, Haziran 10, 2008

ANKARA-İSTANBUL

Bir kediş sahibi olamadım daha ne yazık ki ! Tembellik artı evde durmamak bu durumu ertelememe sebep.
Ankara'ya gittim geldim ama bu kadar yorucusu olmamıştı heralde. Cuma 22.00 gibi yola çıktık. 1 saat sonra yağmur başladı. Yollar da inanılmaz kalabalıktı. Sanırım tırların ve kamyonların yola çıkış saatine denk geldik. Yağmur sebebiyle görüş mesafesi çok düşüktü . Selo'da arabasına güvenemediğinden yavaş kullanmaya başladı. Yolda bir de anneannesinin vefatını öğrendik. Zaten hastanedeydi ama çok ani oldu bu haber. Bu durumda sabah saat 06.30'du ben evime gittiğimde. Deli bir arabayla 3 saate gidilen yol 8.30 saate ancak bitti. Nedense Ankara-İstanbul bana hiç kısa gelmiyor. Hep uzun hep uzun. Eve gelip 3 saat uyuyup yapılacak işlerin stresiyle uyandım. Attım kendimi sokağa. Önce Pino'ya oradan Deniz'lerin Ege'sine çok tatlıydı maşallah, anneanneleştim ama pek sevimli bir şey. Sonra kabusum olan kuaför kısmına geldim. 3. kuaförde ancak saçlarıma fönümü çektirebildim. Saatlerce fön için beklemek beni acayip geriyor. Bir de net bir şey demiyor olmaları çileden çıkartıyor. İlk girdiğim 10 dk beklersiniz dedi sonra kimse benimle ilgilenmedi. Hepsi hayattan bezmiş bir sürü çalışan. Baktım gelen giden yok pardon çok bekler miyim dedim. Yarım yamalak birine seslendi sonra gene tık yok. Çektim çıktım. Bu konularda acayip fevriyim. Birden gözüm dönüyor ve sinir basıyor. Kötü bir huy napıyım. Ben birine net bir şey diyemiyorsam izah ederim durum bu ve bu. Eğer dediğim vakitten çok beklettiysem gelir özür dilerim bir şeye ihtiyacı var mı diye sorarım. Bir özür bütün dünyalara bedel. Ama yok saymak en çileden çıktığım hadise. Bir de ser de ufak görünmek var ve de kaale alınmamanın verdiği kompleks ehh hepsi biraraya geldi mi gel de çileden çıkma. Neyse çektirdim bir yerde allahtan fena da olmadı. Minnoşun karnı acıkmış bayılmak üzereymiş o yüzden yemek yedik sonra selolara bi uğradık oradan ver elini nikah salonu. Bir anda geçip gitti. Yarım saatlik şey için mi o kadar eziyet. Ben düğün sevenlerdenim. Gelinlik giyilecekse hakkı verilsin yani tüm gün çıkmasın ki bi anlamı olsun. Bizim kız evlendi ama hani sonrasında ne yaptılar ne ettiler hiç bilmiyoruz yangından mal kaçırır gibi kaçtık geldik. Zaten bizim varlığımız da ona çok bir şey ifade etmiyordu kanımca. Bir yastıkta kocasınlar mutlulukları daim olsun. Biz görevimizi yerine getirdik nasılsa. Bundan sonra yapacağım bir şey kalmadı. Sandınız mı ki gün bitti benim için. Aycan'nın müdürüne gittik orada yemek yedik sonra teyzeme uğradık sonra maç seyretmek için arkadaşlar rezervasyon yaptırmışlar onların yanına geldik. Eve gittiğimizde 1'di sanıyorum sızdım kaldım. Ama olmadık bir satte uyandım uykumu alamadan. Deli gibi bir baş ağrısı başladı. Yola çıkana kadar da geçmedi maalesef. Saat 3'te de binip İstanbul'un yolunu tuttum.

Bu arada Türkiye'de neler olup bitiyor pek ilgilenmiyorum görüldüğü üzere. Üç maymunluğum devam ediyor.

Bugün bir habere denk geldim. Paul Newman'ın kanser olduğu idda ediliyor diye. Sonra aaa dedim benim ilk aşkım nasıl da varlığını unutmuşum. Çocukluğumun kahramanlarından biri belki biraz da gençliğimin bir diğeri de Clint Eastwood'tur Kirli Harry'leri çok severdim. O ne karizma insandı benim için. "İYİ KÖTÜ ÇİRKİN"i unutmak hele müziğini. Müziklerini dinleyip dinleyip eskiyi hatırlıyorum. Pek severim ya geçmişte yaşamayı.

Şimdilik havadisler bu kadar

3 yorum:

cinar dedi ki...

Aa ben de nikah yanlısıyım Çakılım :) Ayran içtik ayrı düştük vallahi. Biz nikah yapmıştık, çok da güzel olmuştu. Cd sini seyrettiririz yaşlı kadınlar gibi :))
Yine yorucu bir haftasonu geçmiş. Ama Aycan'ı da görmüşsün ki sırf bu bile 8,5 saatlik yola değerdi değil mi? :)
Kuaförde vakit geçirmekten ben de çok hoşlanmıyorum :( Sık sık değiştirmeyi de sevmem. Ancak çok ters bir şey yapacak öyle. Şimdikine 1 senedir falan gidiyorum sanırım. Çok kalabalık da olmuyor. Hatta gider gitmez oturuyorum koltuğa diyebilirim :)
Böyle işte.

cakiltasi dedi ki...

ama çınarım şimdi hem nikah olsa hem de düğün olsa fena mı :) şöyle iki göbek atardık.
tabiii canım değdi:)
ya benim hiç sabit bi kuaförüm yok sanırım derdim de o. hele ankara'da evin yakınında adım başı kuaför açılmış. hangisi boşsa ben ordayım :)zati kırk yılın başı işim düşüyor. düğün dernek vesilesi. ama özeniyorum hep gidenlere o ayrı konu:0)

cakiltasi dedi ki...

ama çınarım şimdi hem nikah olsa hem de düğün olsa fena mı :) şöyle iki göbek atardık.
tabiii canım değdi:)
ya benim hiç sabit bi kuaförüm yok sanırım derdim de o. hele ankara'da evin yakınında adım başı kuaför açılmış. hangisi boşsa ben ordayım :)zati kırk yılın başı işim düşüyor. düğün dernek vesilesi. ama özeniyorum hep gidenlere o ayrı konu:0)